Genç ressam Ali Uslu’nun Uşak’ta 5 yıl önce açtığı resim atölyesi büyük ilgi topluyor.
Uşak Güzel Sanatlar Lisesi’nde öğretmenlik yapan Ali Uslu kendi zevkine göre tasarladığı küçük atölyesinin kapılarını 7’den 70’e tüm Uşaklılara açıyor. Resim sanatını halka tanıtmak ve sevdirmek amacıyla yaptığı çalışmaların bir kısmını atölyesinde sergileyen Uslu, ilginç hayat hikâyesini de G i T M E D Y A ile paylaştı. Dedesinin taş ustalığı yaptığını ve bunun bir nevi dededen gelen bir meslek olduğunu söyleyen Uslu, ilk olarak ortaokulda köpük taşlarını oyarak bir şeyler yapmaya çalıştığını anlattı.
Endüstri meslek lisesi motor bölümü mezunu olan Uslu, arkadaşlarının teşvikiyle Bursa’da Ömer Faruk Kaya ile tanışmış. Kaya’dan aldığı eğitimle de Uludağ Üniversitesi’ne girerek sanat yaşamına başlamış. Ailesinin isteği üzerine öğretmen olan Ali Uslu, resmin aslında bir yetenek işi olmadığını da şu şekilde anlattı; “Bir İtalyan mutfağına gitsek, İtalyan aşçı şu yemeği yapın dese bilmeden o yemeği yapabilmemiz mümkün değil. Ama bize o yemeğin nasıl yapıldığını gösterse, deneye deneye bizde öğrenebiliriz.’’
Uslu, sadece Uşak’ta değil Türkiye genelinde sanata gerekli destek verilmediği sürece sanatın ilerlemesinin beklenemeyeceğini de belirtti. Aynı zamanda yazarlık da yapan genç ressam, zaman zaman sorunlar yaşamış olsa da resmi herkese sevdirmeye çalıştığının altını çizdi.
“Kitaplarımı çıkarma amacım insanlara resmin basit yönlerini anlatabilmek ve sevdirmek. Resim sanatının da bir tekniği var. Öğrencilerime her zaman sanatçının tek bir şey ile uğraşmaması gerektiğini söylüyorum. Resim zekâsı olan insanlar aslında her konuda yeteneklidir. Usta-çırak ilişkisi ile öğrenci yetiştiriyorum. O öğrencilerin bizim ismimizi taşıması çok önemli. Amacımız başka insanlarında bir şeyler başarabilmesini sağlamak. Her zaman yaşa değil, bilgiye hürmet edilmeli.” (Haber: Ayşe YİĞİT – Fotoğraflar: Mehmet Sait ÇAKMAK)