Bundan tam yirmi yıl önce aramızdan ayrılan ve geride bıraktığı sayısız türküleriyle hâlâ gönüllerde yaşayan Türk halk müziğinin duayen sanatçısı Özay Gönlüm, vefatının 20’inci yılında unutulmadı.
Denizli’nin bağrından çıkıp tüm Türkiye’nin kalbinde yer etmiş büyük usta Özay Gönlüm’ün çocukluğu Denizli, Afyon, Kütahya gibi Ege şehirlerinde geçti. Büyüyüp yetiştiği Ege kültürünü zamanla sanatına da yansıtan Gönlüm’ün müzik serüveni, küçük yaşta ağız armonikası çalmasıyla başladı. Ortaokul yıllarında ise keman çaldı. Enstrüman çalma yeteneği bunlarla sınırlı kalmayan Gönlüm, bağlama çalmayı da kendi imkân ve kabiliyeti ile öğrendi. Her geçen gün kendini yetiştiren Özay Gönlüm, o yıllarda köy köy dolaşıp derlemeler yapmaya başladı. Özellikle de Denizli yöresinden pek çok türkü derledi. Radyo serüveni ise Cumhuriyet döneminin en ünlü türkü derleyicisi olan üstat Muzaffer Sarısözen‘in davetiyle “Ankara Radyosu Yurttan Sesler” programına misafir sanatçı olarak katılması ile başladı. Daha sonra “Yurttan Sesler’de Yetişmiş Ses Sanatçısı” olarak çalıştı.
Şöhreti İzmir Enternasyonal Fuarı’nda Yakaladı
Türk halk müziğinde tam bir ekol olan Gönlüm, çalıp söylediği ve derlediği Ege türkülerinin yanı sıra taklit yeteneği, şovmenliği ve Denizli şivesi ile herkesi kendine adeta hayran bıraktı. Ama asıl şöhretini ise İzmir Enternasyonal Fuarı’nda sahne aldığı süreçte yakaladı. Pek çok 45’lik ve uzunçalara imzasını atan Gönlüm, kendi derlediği ve TRT repertuarına kazandırdığı binlerce türküden “Çöz De Al Mustafa Ali”, “Sobalarında Kuru Meşe”, “Cemilem’in Gezdiği Dağlar”, “Denizli’nin Horozları”, “Evlerinin Önü Bulgur Kazanı”, “Avşar Beyleri”, “Tepsi Tepsi Fındıklar”, “Şu Dağlar Tepe Tepe” gibi eserleri bu dönemde plâklara okudu ve bütün Türkiye’nin adeta sevgilisi oldu. Ama asıl satış rekorlarını ise “Ninenin Mektubu” plâklarıyla kırdı. Gönlüm, bu hikâyeleri ve fıkraları seslendirirken enstrüman çalıp türkü söylemesine bir de şovmenlik ve taklit yeteneğini de kattığı için “Ninenin Mektubu” plâkları halk tarafından çok sevildi.
Kendine has üslubu ile “Türk Halk Müziği”ne damgasını vuran Gönlüm, zamanla kendisi ile özdeşleşen “Yâren” adını verdiği cura, bağlama ve çöğürü içeren sazıyla da öne çıktı. Bu saz ile televizyon, radyo ve konserlerde şovlar yaptı. “Yâren”i ile sadece Türkiye’de değil, Avrupa, ABD, Avustralya, Çin ve Hindistan başta olmak üzere 42 ülkede konserler verdi.
TRT’de Uzun Yıllar Hizmet Verdi
Birçok dalda başarılı olan Gönlüm, “Düğüm” adlı Yeşilçam filminde başrolde oynayarak, sinema alanında da boy gösterdi. Özellikle de “TRT” için pek çok programda çalışan Gönlüm, 80’li yıllarda Maliye Bakanlığı’nın televizyon için hazırladığı “KDV” reklamlarında oynadı. ‘Çöz de Al Mustafa Ali’ türküsünü, ‘Fişini De Al Mustafa Ali’ diye değiştirerek halkı fiş toplamaya davet etti. Ayrıca bazı radyo tiyatrolarında, tarıma ve çocuklara yönelik televizyon programlarında yer aldı. Son televizyon programı ise TRT-1’deki Türk Halk Müziği İstekleri oldu.
Gönlüm, radyo, televizyon ve konserlerde yaptığı sahne çalışmalarının yanı sıra, Kültür Bakanlığı Halk Kültürlerini Araştırma ve Geliştirme Merkezi-HAGEM ve TRT’nin Türk halk müziği repertuvar kurullarında üyelik ve birçok sınavda da jüri görevinde bulundu.
Altmış yıllık hayatına birçok başarı sığdıran Özay Gönlüm 1 Mart 2000 tarihinde tedavi gördüğü Ankara Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Kliniği’nde solunum yetmezliği sebebi ile dünyaya gözlerini yumdu.
Haber:Ebru ALTINTAS Fotoğraflar:Duygu DEMİR