G i T M E D Y A ekibi Çanakkale Zaferi’nin 102. yıldönümünde Uşak’taki Göğem Zafer Anıtı’nı ziyaret etti.
Kurtuluş Savaşı’nı nihai sonuca ulaştıran Büyük Taarruz başladıktan sonra dağılan düşmanın İzmir istikametinde kaçarken geçtiği bölgelerden biri olan Göğem köyü savaşın en önemli dönüm noktalarından birine sahne oldu. İşgalci Yunan ordularının, Başkomutanları General Trikopis ile birlikte esir alındığı Uşak’ın batısındaki Göğem Köyü yakınlarında bu olayın anısına yapılan Zafer Anıtı, çoğu Uşaklı tarafından bile bilinmiyor. Bölmelik (Çakmaklı) Tepe olarak bilinen mevkide yaklaşık üç yıl önce tadilat yapılarak şu anki görünümünü kazanan anıtın kitabesinde şu ifadeler yer alıyor;
“Ey Türk Evladı!
Burası 2 Eylül 1922 Cumartesi saat 22.30’da Yunan Orduları Başkomutanı General Trikopis ile mahiyetinin muzaffer Türk Ordularının 5. Kafkas Tümen Komutanı Kurmay Albay (Daday’lı) Halit Akmansu tarafından teslim alındığı yerdir.
Burada çevreni gururla seyret… Türklüğün istiklâl aşkına ve Türk Ordularının kahramanlığına inan ve güvenini tazele.”
Halit Bey’in Tümen gözetleme yerini kurduğu tepede bulunan yaklaşık 3.5 metrelik Göğem Zafer Anıtı çevresinde ise 5. Kafkas Tümeni’nin kahraman askerlerinin adları da levhalar üzerine yazılarak ölümsüzleştirilmiş. Temel çevre düzenlemesi yapılan anıt çevresinde yeşillendirme ve bakım çalışmalarının da yapılması gerektiği göze çarpıyor. Ayrıca Afyonkarahisar-Uşak karayolu’na sadece bir kaç kilometre uzaklıktaki Göğem köyü’ne ziyaretçilerin ulaşımını sağlamak için ana yol üzerine yönlendirme levhalarının konulması da gerekiyor. Vatandaşların bu önemli olayı öğrenmesi ve bölgeyi daha iyi tanıması için yetkililerin Göğem Zafer Anıtı için tanıtım faaliyetlerini hızlandırması Uşak’ın tarihte aldığı yerin anlaşılması açısından da önem taşıyor.
Trikopis’in Teslimi
Karacahisar ve Mütekarrip köylerini yakıp yıkan 30 Ağustos imha savaşından kurtulmayı başaran düşman kuvvetleri, İzmir’e doğru ilerlerken önlerine çıkan her şeye zarar verir. Bu durumu bilen bölge halkı Türk birliklerine düşmanın yerini bildirmiş ve şanlı tarihimizin en büyük zaferlerinden birisini de gerçekleştirir. Bu olay Türk ordusunun bir iftiharı olduğu kadar Türk köylüsünün de kahramanlığının bir sembolü olarak tarih sayfalarında yerini alır. Köyü yakılıp yıkılan mahalli kahraman Çeçeli Kara Murat hayatı pahasına, kaçmakta olan düşman kuvvetlerini Göğem Köyü yakınlarındaki Kusura Boğazına yönlendirmiştir. Bunu anlayan Yunan’lar kendilerini tuzağa düşüren Çeçeli Kara Murat’ı Aşağı Karacahisar Köyü’nde şehit ederler. Yunan Ordularının Uşak istikametinde çekilmekte olduğu anlaşıldığından Beşinci Kafkas Tümen Komutanı Halit Bey, batıda Kosur Deresi tarafından Karacahisar Köyü istikametinde keşfe Tümen Süvari Bölüğünü, Süvari Bölüğünü takiben de Karacahisar Köyü güneyindeki tepeleri işgal etmek üzere Tümen 9. Alayını göndermişti. Ayrıca Göğem Köyü’nün kuzeyindeki Bölmelik Tepe gerisinde 10. Alay ve 2 adet topçu taburu da mevzilenmişti. 13. Alay da ihtiyatta bulunuyordu.
Bölmelik Tepe’de dürbünü ile bizzat yaptığı gözetlemede Karacahisar Köyü’nün yanmakta olduğunu, köye hâkim ve Kosur Deresi’ne doğru uzanan sırt üzerinde düzensiz düşman askerlerinin dolaştığını görmüştü. Elma Dağı sayıları on binden fazla tahmin edilen düşman tarafından işgal altında idi. Keşif için gönderilen Tümen Süvari Bölüğü Kosur Deresi’ne doğru uzanan sırtta düşman ile karşı karşıya gelmiş ve attan inerek savaşa başlamıştı. ikindi vakitlerinde Süvari Bölüğünü takiben gönderilen 9. Piyade Alayı Karacahisar sırtlarını ele geçirdiği sıralarda Elma dağından düşmanın teslim bayrağı çektiği bildiriliyordu. Bir Yunan zabiti, haber getirmişti. General Trikopis’in teslim olmak istediğini söylüyordu.
Halit Bey, 9. Alay Komutanı Hopalı Yarbay Ali Rıza Bey’e derhal Yunanlıların teslim alınması emrini verdi. Emrin uygulanmaya başlanıldığı sıralarda güneş ufukta batıyordu. Saat 10:30 sıralarında süvari bölüğü komutanı Yüzbaşı Ahmet Bey (Sakallı Ahmet Bey – Sivaslı) Yunan Kuvvetleri Başkomutanı General Nikolaos Trikopis, 2. Kolordu Komutanı General Dijennis, 2. Kolordu Kurmay Başkanı Albay Yuvannis, İzmir’e ilk çıkan 13. Tümen Komutanı Albay Vandelis, Albay Kalinalis ile beraberlerinde bulunan yaverlerini Bölmeli Tepe’ye getirdi. Esirler bulundukları yerden atla gelmelerine rağmen bitkinlerdir. Atından inen Trikopis parlak üniformaları ile Fransızca “Komutan Kim?” diye sorarak, teslim olacağı komutanı arıyordu. Günlerdir tıraş olmaya fırsat bulamamış ve harp günlerinden ötürü haki renkli kıyafeti oldukça yıpranmış olan Halit Bey’in, bu sorusuna cevap olacağını tahmin etmesi oldukça zordu. Halit Bey iyi Fransızcası ile “Komutan benim! Hoş geldiniz… Buyurunuz, oturalım…” (Kaynak: www.toplumtarih.com )
Türk istiklalinin mimarları başta Ebedi Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, vatanın bölünmez bütünlüğü, Türk milletinin huzur ve güvenliği için hayatlarını feda etmekten çekinmeyen tüm şehitlerimizi minnet ve saygıyla anıyoruz.
Haber: Şükran Özmen Fotoğraflar: GiTMEDYA