Stand-up Gibi Söyleşi (VİDEO)

Uşak Üniversitesi Görsel İşitsel Teknikler Topluluğu, Ankara’nın tecrübeli televizyoncularından Ümit Yalman’ı ağırladı. Topluluk tarafından düzenlenen  “Görüntüler ile Bir Mesleğin Perde Arkası” adlı söyleşi Habertürk Televizyonu editörü Ümit Yalman’ın katılımıyla gerçekleşti. 17 yıldır sektörde görev yapan Ümit Yalman, Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen söyleşide, alanda karşılaştığı zorlukları, yapılan hataları, arşivinden derlediği görüntüler ile anlattı.

Meslekte lise yıllarında gösterdiği çaba ile bir yerlere geldiğini vurgulayan Yalman, staj yaptığı dönemlerde pek çok şeyi öğrendiğini belirtti. “Lise bittikten sonra çalışma hayatına devam ettim ama bir şekilde diploma almam gerekiyordu”diye konuşan Yalman, “Sahada öğrendiğiniz her şey önemli ama diplomanın hepinizde bulunması gerekiyor. Gittiğiniz yerde insanların size sorduğu tek şey ne bitirdin? Ne mezunusun? Ben 2 yıllık Radyo ve Televizyon okudum. Meslek yüksekokulunu bitirdim. Bitirirken de çalışmaya devam ettim” dedi.

“En çok işsiz kaldığım dönem 6 aydır”

Yalman, sektörde çalışan bir kişinin, çoğu zaman farklı yayın kuruluşlarında çalışmak zorunda kalabileceğini belirterek şöyle konuştu; “Bir yere başlarsınız yayın döneminin sonu Haziran ayına denk gelir. Haziran ayında işsizsindir çünkü tatil sezonu. Ne olur? Gençlik dizisi yayınlanır, ufak tefek programlar yayınlanır. Haberin ağırlığı düşer. Çünkü meclis kapalı olur, yargı tatildedir. Yoğunluk azaldığı için kimse sizi çalıştırmak istemez, kapının önüne koyar.Oradan ayrılır, başka bir yere başlarsınız. En çok işsiz kaldığım dönem 6 aydır. Eğer mesleğinizi severek yapıyorsanız bir şekilde bir yerden başlarsınız. Bazen çok avantajlıdır bu atılmalar. Bir yerde 100 liraya çalışıyorsunuzdur ama atıldıktan sonra diğer yerde 300 liraya başlayabilirsiniz. Tabii bazen tam tersi olur. Mecburiyetten dolayı daha düşük ücretlere de çalışabilirsiniz”

Yalman, alanda muhabir ve kameraman arasındaki uyumun önemine dikkat çekerek, “Genelde sektörün en deneyimlileri haber kameramanlarıdır. Çünkü hep aynı yerdedirler. Muhabirler öyle değildir. Biraz oraya bakarlar, biraz buraya. Kameraman hepsi ile çalışır. Her alana gider. Kameramanlık tecrübeniz muhabire de yansır. Mikrofonu elinize ilk alışınız ama tecrübeniz yok. Ağabeyinize tembihlerler; ‘Abisi bu yeni. Destek ol’, O ağabey işte, kameramandır. Kameraman size yol gösterir. İlk gittiğiniz yerde sevimliliğiniz, sempatikliğiniz, çalışkanlılığınızı göstermeniz çok önemli. Bir duruş vardır. Ben okuldan geliyorum, sen alaylısın deyip de bunu karşı tarafa göstermeye kalkarsanız, alanda mikrofonunuz ile baş başa kalırsınız” diye konuştu.

“Alanda en iyi olmak zorundasınız”

Ümit Yalman kameramanlık yaptığı dönemlerde yaşadığı ilginç anılarını da öğrencilerle paylaştı. Yalman, salonda stand-up gösterilerini aratmayacak anlar yaşattı. Ancak alanda çalışan muhabir veya kameramanın kendi alanında en iyi olmanın yanında diğer alanlarda da bilgi sahibi olması gerektiğinin önemine dikkat çekti. Televizyonda çalışanların pek çok alanda bilgi ve beceriye sahip olması gerektiğinin altını çizen Yalman, “Alanda çalışan adam her şeyi bilmek zorunda. En azından işini kurtaracak kadar bir şeylere hakim olması lazım. Kameraman hem ışıkçıdır, çünkü ışığını kendisi ayarlar. Yönetmendir, görüntü yönetmenidir, sahne tasarım uzmanıdır. Hepsini kendisi yapar. Muhabir içeriğe bakar, kameraman görüntüye bakar. Sen bunlardan anlamıyorsan, senin çektiğin görüntüden bir şey olmaz. Bunların hepsi birbirine girmiş durumda. Bir tanesi koparsa, zincir olmaz. Işığını ayarladın, sesine baktın, kadrajını belirledin ama kadrajda da fark yaratman lazım. Göğüs plan yapıp da ortasına adamı koyarsan, onu sokaktan geçen adama da anlatsan, o da yapar” ifadelerini kullandı.

Yalman öğrencilere tavsiyelerde bulundu

Söyleşinin sonunda öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Yalman, iş imkanlarının büyük şehirlerde daha fazla olduğu gerçeğine dikkat çekti; “İş imkanları tabii ki büyük şehirlerde daha çok.  Gazetecilik alanında ise Ankara öne çıkar. Çünkü siyasetin yoğunluğu vardır. Ankara gazetecileri İstanbul ve diğer şehirlerdeki gazetecilere göre biraz daha farklı özelliklere sahiptir. Bu özelliklerinden dolayı merkezlerde önemli görevler üstleniyor. Ayrıca büyük şehirler bu sektörde çalışanlar için yüksek ücret anlamına geliyor. Ancak mezun olunan üniversite, çok da bakılan bir şey değil. Nereden gelirse gelsin, ne kadar kapasitesi var? İşi ne kadar biliyor? Boş bir adam geliyorsa üniversiteden zaten sokaktan geçen birini de alsam aynı şey olacak. Onu da yetiştirmek gerekecek.”

Okullarda öğrencilerin kendilerini geliştirmesi gerektiğinin önemine vurgu yapan Yalman, stajını henüz yapmamış öğrencilere de tavsiyelerde bulundu. Yalman “Gidip gördüğünüzde televizyonlarda çalışanlardan ne sorarsanız sorun, cevabını alabilirsiniz. Bizim sektörümüz diğerlerine göre daha açık daha rahattır. Birinden cevap alamazsanız bile diğerine soracaksınız. Girişken olacaksınız giderken kafanızda sorularınız olacak. O zaman öğrenmeniz kolay olur. Dikkat çekmeyi de başarırsınız” diye konuştu.

Söyleşinin sonunda Görsel İşitsel Teknikler Ve Medya Yapımcılığı ile topluluk adına Ümit Yalman’a plaketleri takdim edildi.

^{Haber: Ebru KOZAK – Funda KARABACAK / Fotoğraflar: Ozan ÇELİK}