Adile Naşit’i Ölümünün 28. Yılında Sevgi ve Hasretle Anıyoruz
Adile Naşit, 28 yıl önce, 11 Aralık 1987 günü, doğduğu şehir olan İstanbul’da 57 yaşındayken bağırsak kanseri sonucu yaşamını yitirdi. Onun o bitip tükenmeyen enerjisini ve attığı o şen kahkahaları hâlâ bizimle beraber. Şimdilerde onu sadece filmlerinde görebiliyoruz. O ise sanki hiç aramızdan ayrılmamış gibi genç hayranları ve bir türlü uyumak bilmeyen kuzucukları ile buluşmaya ve ekranlarımızı aydınlatmaya devam ediyor.
Her ne kadar sinema oyuncusu olarak bilinse de aslında ömrünün çoğu tiyatro sahnelerinde geçen Naşit, iyi kalpli, sempatik ve neşeli karakterlerle bütünleşti. Usta sanatçı kırk üç yıllık sanat hayatı boyunca pek çok sinema ve tiyatro eserinde rol aldı. Naşit; Hababam Sınıfı’nın elinde okul zili koridorlarda koşturan Hafize Ana’sı, Gülen Gözler’de Münir Özkul’un tonton eşi Nezaket Hanım’ı, Neşeli Günler’in turşucu annesi, inatçı Saadet Hanım’ı, ‘Uykudan Önce’ isimli televizyon programının Adile Teyze’si olarak karşımıza çıktı.
1930 Yılında sanatçı bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Naşit, 1944 yılında, henüz 14 yaşında iken, İstanbul Şehir Tiyatrosu Çocuk Bölümü’ne girdi. 1948-1951 arasında komedyen Aziz Basmacı ve Vahi Öz ile birlikte kurdukları toplulukta çalıştı. Sonradan 1954’te döndüğü Muammer Karaca tiyatrosunda 1960’a kadar çalıştı. 1961’de eşi Ziya Keskiner ve ağabeyi Selim Naşit Özcan ile birlikte kurdukları Naşit Tiyatrosu dağıldıktan sonra, 1963’ten 1975’e kadar “Gazanfer Özcan – Gönül Ülkü” tiyatrosunda çalıştı. Tiyatro oyunlarının yanı sıra Hisseli Harikalar Kumpanyası, Neşe-i Muhabbet, Şen Sazın Bülbülleri gibi müzikallerde beğeni topladı. Sinemaya girişi 1947 yılında Seyfi Havaeri’nin yönettiği Yara filmiyle oldu, ancak 1970’lerde filmlerde yoğun olarak rol almaya başladı.
Adile Naşit, konusu ister büyük kentlerde ister köylerde geçsin oynadığı tüm karakterlerde halk tipi kadını büyük bir doğallık içinde canlandırdı. Çoğunlukla duygusal komediler ve köy hayatının gerçeklerini alaya alan filmlerde canlandırdığı karakterler ile yıldız oyuncular arasında yer alan usta sanatçı, 1976 Antalya Film Festivali’nde İşte Hayat filmdeki rolüyle en iyi kadın oyuncu ödülü aldı.
Tiyatroya olan tutkusunu Naşit şu sözlerle dile getiriyor: “Ben başka hiçbir şey görmedim ki. Tiyatroda doğduk Selim’le ikimiz. Kulislerde, tiyatronun ta içinde büyüdük. Babamızdan gelen bir tutku tiyatroculuk. Ayrıca çok sevdiğim bir iş. En çok yorulduğum, bunaldığım zamanlarda evimin bir köşesinde oturayım diye kafamdan geçiririm. Ama öylesine çabuk geçer ki bu duygu, hemen sahneyi özleyiveririm”.
Hababam Sınıfı’nın Güdük Necmi’si Halit Akçatepe, Adile Naşit’in oyunculuğunu ve kişiliğini şu sözlerle anlatıyor: “Hafize Ana’mız Adile Naşit, şeker kutusu gibi bir kadındı. Eşine ender rastlanacak oyunculardan biriydi, gerçekten çok iyi bir oyuncuydu. Adile abla oynarken seyretmeye doyamazdık. Çok neşeliydi. Şakalarımızı kaldırırdı. Hastalandığı zaman doktorlar ona 6 ay zaman tanıdı. Adile hanım hayata öylesine bağlıydı ki tam 6 yıl yaşadı”.
Büyük usta, “kuzucuklar”ın seni özledi…
(GiTMEDYA Haber Merkezi)