Uşak’ın Banaz ilçesinin Yeşilyurt köyünde bulunan Osmanlı’dan kalma tarihi Holuz Camii’nin belli aralıklarla devam eden restorasyon süreci bitmek bilmiyor. Caminin tam da yanı başına inşa edilen betonarme cami ise tarihi caminin üzerine bir karabasan gibi çökmüş durumda. Yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalan tarihi cami 1988 yılında koruma altına alınmış ancak bir türlü ibadete açılamamış. Her geçen gün yıkılan ve tahrip olan Holuz Camii’nin hemen yanı başına Yeşilyurt Camii adıyla 1997 yılında ikinci bir cami inşa edilir. Dönemin köy muhtarı olan Akif Gündüz ve köylülerin maddi desteğiyle yapılan camiye yetkili kurumlar tarafından verilen izinler ile yapılan cami yıkılmak üzere olan tarihi caminin arsası üzerine kondurulmuş. GiTMEDYA’ya konuşan muhtar Gündüz tarihi camiyi adeta yok eden yeni caminin yapım sürecini şöyle anlatıyor;
“Şimdi ben 1994’te zaten cami sıkıntımız olduğu için köylü muhtar olmam için bastırdı. Biz de onları kırmadık muhtar olduk. İlk günden itibaren, muhtar olduktan sonra bu caminin restorasyonu için uğraştım. Projeler yaptırdım. İzmir Anıtlar Kurulu, Kütahya Anıtlar Kurulu’na başvurduk. Çok uğraştık ama mümkün olmadı, tadilatı olmayınca mecburen başka da yerimiz yok, mecburen 1997-1999 da yeni camimize başladık bu süreçte herhalde bir 10 15 yıl camisiz kaldı köyümüz. Şimdi caminin olduğu yerde köy misafirhanesi vardı köylümüz orda namaz kılıyordu tabi onun da hayati tehlikesi vardı yani ve eski cami de ibadete kapatılmıştı zaten hayati tehlikesi var diye yasaklanmıştı.”
O dönemde köyde başka alanın olmamasından dolayı yeni camiyi tarihi caminin tam da bitişiğine yaptırdığını iddia ederken, gerekli izinlerin de Valilikten alındığını hatırlatıyor. “Biz bunu yaparken Uşak Valiliği’nden izin alarak yaptık” diyen Gündüz, “Hadi yapalım deyip kafamıza göre yapılmadı yani izinler alınarak yapıldı bir şey varsa da Uşak Valiliği buna müsaade etti.” diye konuştu.
Köylüler Tarihi Caminin Yıkılmasını İstemiş”
Osmanlı mirası Holuz Camii’nin neredeyse üzerine inşa edilen yeni cami böylesine şaşırtıcı görüntüler ortaya çıkarırken, Yeşilyurt köylülerinden Bayram Feyyaz ise geçmişte yaşananları şöyle anlattı; “Bilmiyorduk yıktırtmak için buraya başvurunca öğrendik. Kütahya Anıtlar Kurulu’na başvurunca tarihi eser diye yıktırtmadılar. Yıktırmayınca buraya yapmak zorunda kaldık mecbur.”
Tarihi cami olduğundan kimsenin haberi olmadığını söyleyen Feyyaz, yeni cami henüz yapılmamışken tarihi caminin yıkılmasını tüm köy halkının istediğini fakat koruma altına alınınca dokunamadıklarını da belirtti. Feyyaz, “Buraya yeni cami yapmaya köylü istedi yıkılmayınca da eski cami biz de buraya yaptık burası eski burayı tamir etsen ne olacak? Buraya masraf edeceğimize yeni cami yapmak istediler tarihi eser olduğunu bilmiyorlardı ya yıktırıp hemen onunu yerine yaptıracaklardı.” diye konuştu.
Tarihi caminin yeniden restore edilip ayağa kaldırılması için mücadele eden Uşak Tanıtım ve Kültür Gönüllüleri Derneği Yönetim Kurulu üyesi emekli öğretmen Ramazan Taylan da 2015 yılından bu yana bu konuyla yakından ilgilenmiş. 2015 yılından beri yaşanan restorasyon süreci ile ilgili şöyle konuştu;
“Camiyi tesadüfen 2015 yılında görmüştüm. İçi haraptı. O resimleri görünce bu caminin kurtarılması gerektiğini düşündüm. Zaten 1988 yılında da İzmir Anıtlar Kurulu burayı korumaya değer bulmuş. 2015’ten bu yana Facebook’ta Instagram’da paylaşarak derneklerimiz vasıtasıyla dostların yardımıyla bugünkü hale getirmeyi başardık.”
Kütahya Anıtlar Kurulu’nun denetiminde gerçekleştirilen caminin restorasyon sürecinin yıllardır bitirilememiş olmasından yakınan Taylan, “Kütahya Anıtlar Kurulu tarafından ödeneklerin zamanında gelmemesi neticesinde işe ara veriliyor. Ödeneklerini alamayınca müteahhit geciktiriyor. O şekilde yaklaşık 2,5-3 yılı süren bir restorasyon süremiz var. Yani 3 yıldır restore edilmeye çalışılıyor fakat başlanıyor bir kaç ay ayrılıklarla devam edilip sonrasında yarım bırakılıyor. 3-4 ay çalışılıyor yaz mevsiminde. Ondan sonra bırakılıyor, bu şekilde devam ediyor. Son günlerde hat işleri, resim işlerinin üzerine boyama tekniği kullanılıyor bu şekilde şimdi gene ara vermişler.” dedi.
GiTMEDYA’nın telefon ile ulaştığı caminin restorasyon sürecinden sorumlu yetkililer caminin tarihi ve tamiratı ile ilgili bilgi vermekten kaçınırken, geçmiş dönemlerde çeşitli şekillerde tahrip edilmiş olan eserler de yeniden canlandırılmaya çalışılıyor. Caminin içindeki dikkat çeken tarihi eserlerle ilgili de bilgiler veren Ramazan öğretmen, caminin kubbesinin ülkedeki diğer kubbelere göre daha farklı bir yapıda olduğuna da dikkat çekiyor;
“Caminin özellikle kubbesi çok dikkat çekmekte. Ülkemizde bulunan diğer camilere göre ya da Banaz ilçesindeki camilere göre çok farklı. Bağdadi taş örgüsü sistemi ile yapılmış kubbe üzeri çok geniş ve değişik figürlerle resimlerle süslenmiş. Bu kubbeyi yaparken de işte kerestelerin ağaçların aralarını tahta parçaları konularak bizim eski dilde yarma tahta dediğimiz bir tahta tipi var. O yarma tahtalar çamurla sıvanmış ve onların üzerine resimler figürler yapılarak şekillendirilmiş ve alt kenarda da gene Âyetü’l-kürsî’nin bulunduğu bir bölüm vardı. Diğer duvarlarda ve caminin dört duvarında da değişik figürler ve resimler var.”
Yeşilyurt Köyü’nde yaşayanlar ise yıllardır ibadete açılamayan caminin bir an önce ibadete açılmasını istiyor.
Haber: Ceren Akkuş Fotoğraf: Aysun Sarı