Türkiye’de bir buçuk yıl aradan sonra üniversiteler yeniden yüz yüze eğitime geçti. Ancak bu süreçte öğrencilerin en büyük problemlerinden biri de ev bulmak oldu. Covid 19 salgınından dolayı ev fiyatlarında ciddi bir artış görüldü. Öğrenciler şu an talep fazlalığı ve fahiş fiyatlar sebebiyle ev bulmakta zorlanıyor. Yaşanan süreci değerlendiren emlakçılar öğrencilerin yaşadığı sıkıntının kaynağının ev ve apart otel eksikliğine bağlarken mülk sahipleri ise maliyetlerin artışına dikkat çekiyor.
GiTMEDYA’ya konuşan emlak danışmanı Şengül Şen öğrencilerin yaşadığı sıkıntılara dikkat çekerken, “Burada da olan tabii ki öğrencilerimize oldu. Bir ürün ne kadar az ise o kadar kıymetlidir. Talep çok olduğu için bunu fırsata çeviren ev sahipleri oldu. Ev sahiplerine de bir yönde hak veriyorum. Çünkü onlar da bir buçuk yıl üniversite kapalı olduğu için mağdur oldular. Bu kadar yükselmesi yanlış bence. Geçen yıl dokuz yüz olanın bir anda bin dört yüz bin beş yüz olması yanlış” diye konuştu.
“Öğrenciler ile esnaflar aynı dertten mustarip!”
Aile ya da yalnız yaşayan kişilere kiraya verilen evlerle öğrencilere verilen evlerin kira bedelleri arasında neden fark olduğuna yönelik soruyu da yanıtlayan Şen, şöyle devam etti:
“Mesela bazı apart sahipleri, ev sahipleri öğrenciye vermek istemiyor. Burada da öğrencilerin istismarları var tabii ki. İstismar çok fazla, insanlara borç takıp gidebiliyorlar, eşyalarını deforme edebiliyorlar, eve kötü bakabiliyorlar. Bu yüzden ev sahibi, öğrenciye ev vermek istemiyor. Herkes memura vermek istiyor. Onu da söyleyeyim. Bir memur tamam belli bir geliri var ama çok gelir düzeyi iyi esnaflarımız var, gelir düzeyi iyi iş verenlerimiz var. Ev sahibi, ev sahipleri memur şeyi var ev sahiplerinde, memura verilmeli algısı var. Çok yanlış. İnsanlar memurdan çok fazla daha gelir düzeyi yüksek. Ama esnafa vermiyor hiç kimse. Sizin aracılığınızla onu da söyleyeyim. Bazı müşterilerim çok mağdur bu konuda. Memur değil ama memurun üç katı fazla maaş alıyor. Ev sahibinin o algısı var. Öğrenci, soruna gelecek olursak da burada da öğrencilerin istismarından kaynaklı ev sahiplerinin ağzı yandığı için böyle.”
Açıkgöz: “Bazıları Fırsatçılık Yapıyor”
Emlâkçı Aytekin Açıkgöz de barınma konusundaki sorunlarla ilgili düşüncelerini söylerken, Uşak’taki ev sayısının yetersiz olmasının altını çizdi. Arz talep meselesi yüzünden fiyatların bu kadar arttığını vurgulayan Açıkgöz, “1-2 yıl içerisinde şehrimizde yalnız yaşayan insanların, dışarıdan gelen memurların, işçilerin apart otelleri daha çok tercih etmelerinden dolayı öğrencilerin apart otel konusunda zorlandığını gördüm. Bunu biraz da fırsata dönüştürdüler bazıları. Ama ben bunun çok uzun süreceğine inanmıyorum yani bundan zarar görürler mesela 1500 TL’ye giren bir kiracı orayı ilk fırsatta terk edecektir. Bu mantıklı bir şey değil biraz da haksızlık”
Ev fiyatlarının sanılanın aksine çok yüksek olmadığını öne süren apart otel sahibi ve müteahhit Mehmet Yiğit kiralarda yüzde %50-60 arasında bir artış olduğunu söyledi ve maliyet artışının kendilerine nasıl yansıdığını şöyle anlattı;
“220 bin TL’ye mal ettiğim daireyi kirayı vermem gereken rakam, kurtarması için bin 800 civarında. Televizyon, buzdolabı, çamaşır makinesi, iki bine aldığımız koltuk takımı şu an beş bin TL. 800 TL’ye aldığımız televizyon, iki bin 500 TL. Tüm bu maliyetleri düşünerek buna göre bir amortisman oluşturup getirisine bakmamız lazım ki; bu hiç mantıklı değil.’’
Yiğit: “Kiralar Yatırımımızı Amorti Etmiyor”
Öğrencilerin Uşak kent merkezine yakın Küçük Çarşı bölgesinde yoğun olarak bulunduklarını belirten Yiğit, “Bu bölgede artık on dairelik bina yapabilecek bir yeri alacağımız zaman üç sene önce 300 bin TL’ye yapıyorken şu an 700-800 bin TL. İnşaat maliyet fiyatları 3 katına çıktı. Ortalama bir dairenin eşyasız metrekare maliyet fiyatı 2500 lira. 1+1 bir evin asgari 50 metrekaredir brütte. Çarptığımız zaman 125 bin TL’ye geliyor. 125 bin liranın üzerine arsa payı koyduğunuzda 70-80 bin civarı bir ödeme ile 200 bin TL ediyor. Eşyaları koyduğunuzda da 220 bin olmuş oluyor. Dayalı döşeli olduğunda, amortismanları düşmeden, brütten kendini on yılda amorti etmesi gerek ancak şu an bu durum söz konusu değil” diye konuştu.
Haber: Ceren Akkuş Fotoğraf: Yunus Ergöl