Sonbaharı yaşadığımız şu günlerde sağlık sorunları da kapıya dayandı. Özellikle havaların bazen soğuk, bazen sıcak olması ve bu değişen havalara uygun olmayan kıyafet seçimindeki hatalar, adeta hastalıklara davetiye çıkarıyor. Beslenmeden uykuya kadar tüm düzenimizi etkileyen sonbahar mevsiminin etkileri hakkında GiTMEDYA’ya konuşan Dr. Hürdem Üstündağ, bu dönemde karşılaşılan sorunları anlattı. Uşak Cumhuriyet Gülsüm Aydoğan Aile Sağlığı Merkezi Aile Hekimi Üstündağ, geçiş mevsimlerinde en çok rastlanan hastalıkları ve sebeplerini şu şekilde sıraladı:
“Üst solunum yolları enfeksiyonları, grip ve nezle bunların başında geliyor. Bunların çoğu viral enfeksiyonlar. Bize de şu an gelen, özellikle geçiş mevsimlerinde gelen viral enfeksiyonlar. Tabi ayrıca doğanın bu değişimiyle beraber alerjik hastalıkları da çok fazla oranda görüyoruz. Yani vücudumuzun her anlamda değişen doğaya verdiği tepki veya veremediği tepkilerden kaynaklanan hastalıklar bunlar. Çoğu yüzde 80, yüzde 85 viral kökenliler, yani sadece semptomatik tedavi uyguladığımız hastalıklar. Fakat viral kökenli de olsa bunlar çok bulaşıcı olan hastalıklar. Herhangi biri hasta olduğu zaman toplumun tamamını tehdit eden durumlar oluşabilir. Özellikle de toplumla iç içe yaşayan biri ise sorun daha büyük olabilir. Viral enfeksiyonlarda hasta kendine bakmasa veya yediğine, içtiğine, uykusuna dikkat etmezse hastalık ilerleyebilir. Bakteriyel bir enfeksiyon oluşabilir. Bizim zaten amacımız, hastanın bakteriyel enfeksiyona yakalanmasını önlemeye çalışmak”.
Doktor Üstündağ, sonbahardaki hastalıklardan korunmak için belli alışkanlıklardan vazgeçilmesi gerektiğini vurgulayarak özellikle giyim konusunda yaşanan kafa karışıklığına dikkat çekti. Üstündağ, “Bilinen kalite standartları ile estetik kaygıları birleştirip doğru yolu bulmak lazım ama daha çok mevsimlik giyinmek doğru olacaktır” dedi. Mevsim geçişlerinde beslenme düzeninin önemine de dikkat çeken Üstündağ, “Geçiş mevsimlerinde beslenme çok önemli. Özellikle sebze ve meyveler, vitaminler bunlar önemli. Kahvaltı da önemli. Ama hastalıklara yakalanmamak için sebze, meyve, vitaminler, minerallerle zengin beslenmek daha önemli. Bol bol su içmek çok önemli. Tabii ki mümkün olduğu kadar hareketli olmaya çalışmak. Vücut metabolizmasını artırmaya çalışmak faydalı olacaktır” diye konuştu.
GiTMEDYA’dan Ebru Altıntas’ın sorularını yanıtlayan Hürdem Üstündağ soğuk algınlığından mide ve sindirim sistemindeki rahatsızlıklara kadar pek çok alanda kullanılan bitkisel ürünler hakkında da önerilerde bulundu:
“Vücudumuzda bizim dışarıdan aldığımız her besinin mutlaka bir yararı, bir katkısı var. Tabi bu yapay besinlerden veya aşırı şekilde beslenmeden bahsetmiyorum. Bunların hepsinin bir yeri var. Doğru-düzgün, düzenli bir şekilde aldığınız zaman sağlıklı bir birey olursunuz. Paket halinde almaktansa aktardan alıp kendi ellerinizle demlerseniz daha sağlıklı olur.”
Bitkisel çözümlere bu şekilde yaklaşan aile hekimi Üstündağ’ın en çok şikayetçi olduğu konulardan biri de ilaç kullanımındaki bilinçsizlik. “Kesinlikle bilinçli ilaç kullanmıyoruz” diyen Üstündağ şöyle konuştu; “İnsanlar şunu bilmeli; dünyanın en yararlı ilacı bile olsa mutlaka bir yan etkisi vardır. Yani bir ilacı kullanmanızın tek bir nedeni olabilir. Bahsedilen faydalı etkinin yan etkiden çok daha ağır basıyor olmasıdır. Ya o yan etki göze alınmalı ya da o etkiden faydalanmalı. Bu amaçla artı eksi bakıp, değerlendirilip karar verilmesi gerekiyor. Mesela en basitinden, neredeyse aldığımız bütün ağrı kesicilerin böbreklere, dolaşım sistemine, mideye zararları var. Hepsi iç kanama riski yaratan maddelerden oluşuyor. Bunlar en masum olanları. Soğuk algınlığı, grip ilaçları da benzer riskler taşıyor. Antibiyotik kullanımı ise Türkiye’de en fazla suistimal edilen, fakat aslına bakarsanız toplumsal olarak en büyük risk arz eden grup. Antibiyotik kullandığınız zaman, düzenli bir şekilde kullanmak gerekiyor. Bir bakteriye karşı direnç geliştirdiğiniz zaman bu sadece sizinle sınırlı kalmıyor. Bunun sonuçları tüm toplumu cezalandırıyor. Çünkü dirençli bir bakteri yaratıyorsunuz orada ve o bakteri başka bir insana geçtiği zaman antibiyotik artık fayda etmiyor”
Haber: Ebru ALTINTAS Fotoğraflar: Metay ŞİMŞEK