TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu), 2017 evlilik ve boşanma oranlarını açıkladı. Buna göre, evlenen çiftlerin sayısı 2016 yılında 594 bin 493 iken, 2017 yılında düşerek 569 bin 459 oldu. Boşanan çiftlerin sayısı ise 2016 yılında 126 bin 164 iken, 2017 yılında artarak 128 bin 411 oldu. Yani evlilik oranları giderek düşerken, boşanma oranları da arttı. Aile Danışmanı Psikolog Emine Turgut da TÜİK verilerini değerlendirerek G i T M E D Y A’ nın sorularını yanıtladı.
Uşak’ta aile danışmanı olarak görev yapan Turgut, evlilik oranlarının düşmesinin sebebini özellikle kadınların iş hayatında yer almaya başlamasıyla gerçekleştiğini söyledi. Turgut, “Kadınların çalışma koşullarının iyileşmesi, eğitim seviyesinin artması, evliliğe duyduğu ihtiyaç, bir erkeğe tabi olmak, bakılma yönünde duyduğu ihtiyacı azalttı. Ortalama 23 yaş gibi lisans eğitimi tamamlanıyor. Bunun üzerine ‘iş buldum’, ‘biraz birikim yaptım’ deyip ‘ihtiyaçlarımı gidereyim’, ‘araba alayım’ derken kadınların yaşı 28 oluyor. O yaştan sonra artık ergenliğin etkileri, o şıpsevdilik, çabuk seçme, gözü kara davranışlar azaldığı için daha seçici hale geliyorlar” diye konuştu. Kadınların evlenme yaşının eskiye göre yükseldiğine de dikkat çeken Turgut, “Bireyselleşme, iletişim kuramama, ortak hareket edememe, ben çatışmaları, haklı çıkma çabaları daha sevgiliyken başlıyor. ‘Ben onu düzeltirim’ deyip evleniyorlar bir yıl kadar sabrediyorlar. Sonra bakıyorlar ki ‘bu kişi böyle diyerek’ ya vazgeçiyorlar ya da durumu kabulleniyorlar” dedi.
Erken İlişkiler Evlilikten Soğutuyor
Turgut, yeni neslin 20’li yaşlarda daha cesur kararlar alarak hareket ettiklerini, ancak zamanla bunun değiştiğini, kendisine danışanların çoğunun da evliliğe olumsuz baktıklarını söyledi. Boşanma oranlarının giderek artmasını, erken yaşlarda yaşanan birlikteliklere bağlayan aile danışmanı bu ilişkilerin bireyi yıprattığını ve güven duygusunu yok ettiğini hatırlattı. Turgut ayrıca bu deneyimlerin zamanla bireylerde özgürlük ve bireyselleşme isteği uyandırdığı için ilişkilerin çok hızlı bittiğini ifade etti. Evliliklerin sürdürülebilmesinde iletişimin önemli olduğunu belirten Turgut, çatışmanın iletişimsizlikten daha iyi olduğunu öne sürerek, “Karşılıklı tartışma ortamında gerekirse çatışın. Çünkü kendini ifade etmiş oluyorsun ve o dürtüsel anda ifade ettiğin şeyler aslında senin gerçek benliğin, gerçek bilinçaltın. Bunu dök, bunu ortaya koy, sahnele ki diğeri bundan bilgi edinsin ve seni tanıma fırsatı bulsun” diye konuştu.
“İletişim Kurmak İşin Sırrı”
Evliliklerde eğitim ve yaşın etken olduğunu vurgulayan aile danışmanı, boşanma talebiyle kendilerine başvuran çiftler arasında en çok cinsel sorunlar, aldatma ve aldatılma ve eşler arasındaki farklılıklar gibi sorunlar bulunduğunu belirterek şöyle konuştu;
“Boşanma noktasında çiftler artık tüm yolları denedilerse, şunu soruyoruz; ‘Sizin buna gerçekten niyetiniz var mı?’ Önce bunu kurcalayalım. ‘Gerçekten işbirliği yapacak mısınız bizimle? Sizden beklenenleri yerine getirmeye gönüllü müsünüz?’ Bunların iyi araştırılması gerekir. Uzun zaman önce zaten ilişkisini zihinsel olarak bitirmiş olan kişiler ise itiraf etmeseler de, biz diyoruz ki bu kişilerin ilişkisi bitmiş.”
“Kök ailelerden bağımsız kalabilme, sağlıklı bir evlilikte bence olmazsa olmazdır” diyen Turgut, aile içinde iyi iletişim kurabilmenin de sağlıklı ilişkilerin sırrı olduğunu vurguladı.
Haber: Hamide KOCABIÇAK Fotoğraf: Sümeyra ERDOĞUŞ